Selam sevgili okuyucular! Ben Neşe. Evet, doğru duydunuz, "Neşe" ismim tamamen ironik bir şekilde dolu bir hayata sahip olan bir kadına ait! 27 yaşımdayım ve şu an yalnızca kalbim değil, boşanmış statüm de dul. Evet, evet, ben 27 yaşında dul bir kadınım! Sanki yirmili yaşlarımda evlenip, hemen bir sitcom dizisinin başrolünde yer alacakmışım gibi hissettiriyor bu durum! "Dul" olmak, “Hayatımda ne yapacağımı bilmiyorum, 27 yaşındayım ama aniden hayatımda bir boşluk doğdu” demekten çok daha fazlasını ifade ediyor!
Dul Kadın olmak, bazen göğsümde bir ağırlık gibi olan, bazen de “Neden evlendim ki?” diye düşündüren bir deneyim. Tabii ki bu, tuhaf bir çelişki değil mi? Geçen gün arkadaşım Zeynep bana geldi ve “Neşe, yakın bir tarihte dışarı çıkmamalısın. İnsanlar senin dul olduğunu öğrenince seni ya sevimli bir kedi gibi pısırık pısırık sevecek ya da deli gibi aynı özgür kızdan kurtulmaya çalışacaklar!” dedi. Zeynep bana bu kanunu uyguladıktan sonra “Özür dilerim Neşe, ben mi? Benimle birlikte çıkma!” demek zorunda kaldı!
Şimdi, biliyorum ki, ayda bir kez kendinizi çirkin bir panda gibi hissetmeniz normaldir. Giysi dolabına göz attığınızda “Bu elbise heYmii ne olmuş?” diye soruyorsanız emin olun: sadece benimle birlikte yürüyen bir moda felaketi değilsiniz!
Ama gerçek olan bir şey var, Dul Kadın olmak bir nevi serbest kalmak demek! Gözlüklerinizi takıp “Bakın ben bir başka boyutun kadınıyım!” diye doludizgin evden çıkıyorum bazen. Ve elbette, yeni bir başlangıç yapmak için ne kadar sahtesi hani! Her ne kadar geçmişimle barışmasam da, şu anki ben ile barışık olmaya çalışıyorum. Bir yerlerde “Dul Kadın” olmanın sınırsız tatları olduğunu duydukça, yanlışlıkla bir Neşe topluluklarına katıldığımı ve nasıl daha eğlenceli hale getirebileceğimi düşünüyorum.
Dul olmak, bazı sosyal buluşmalarda “Yahut! Ne febri var?” sorusunu almayı da içeriyor. Özellikle svitku bir akşamda ziyarete gittiğim de, herkesin etrafımda dönüp bana bakarak “Ayy, tamam, sen bir çiçek gibi genç bir kadına benzemiyorsun, ama unutma ki!” şeklinde seslendiklerini düşünmenin tuhaf bir zevki var. Bazen kendi hayatımda neden bu kadar komik durumlar yaşıyorum diye düşünüyorum. Hayatım aslında tam bir komedi filmi!
Ayrıca, hangi mağazada dolanırsam dolanayım, sadece “Dul” statümle insanlar bakışlarımı süzüyor. “Neşe, neden bir ilişkiye girip çıkarak kendini daha da çıkmaza sokuyorsun ki?” diyen suallere gülüyorum. Bu yaş grubunda evlenmiş olsaydım, muhtemelen şu an seyrek elli yaşındaki çevremdeki kadınlara bu iyimserlikte hayatın sırlarını vermeye çalışıyor olurdum. Ama şu an, yalnızca ziyaret hatsız evimden gelin çıkmak için bir süre beklemekteyim.
Bir başka “gülümse nedir?” aşamasında, arkadaşlarımın hepsi “Dul Kadınlar için” partileri düzenlemeye çalışıyorlar. Benim fikrimce, bu parti, bir düğün alayına birleşmiş durumda, ama zaten düğünüm yeterince absürd bir deneyimdi! Öncelikle, bu partilerin bazen bir çok abartılı çiftli sahneleri mevcuttur, bazen de normal bir kayınvalidenin gladyatörlük yapmak için kapıyı çaldığını düşünmeme neden olur. Öyle ki, sabah sahilin ortasında bir şeyler yaparken ki, cevabi bir süre boyunca sürekli ben de kaybolmuş gibi görünüyorsam! Kadın yol arkadaşlarımla kucaklaşarak “Ah, şimdi burada çok mutluyum!” demek yerine “Hayır, ben Dul’un davranışlarını özümsemediğimden çeşitli tarifler deniyorum!” etkisine kapılmayı tercih ediyorum. O yüzden insanların bakışlarındaki merak, evet! Yani yani birbirimizi yaramazzsınız Neşe, hepsi iyi!
İçten bir gülümsemenizin ne anlama geldiğini bilmek zordur, ama durmaksızın gülümsemekten keyif alıyorum çünkü en azından evlendikten sonra bu kadar mutlu olmamıştım. İşte, şimdi koca bir dağların arasında kaybolmuş hafif komik bir durumum var!
Sonunda, Dul Kadın olmanın aslında bir ayrılık değil, kendimizi keşfetmenin bir yolu olduğunu anladım. Hala aşkı, neşeyi ve hayatın sunduğu her türlü komik durumu kucaklayacak bir kapı aralığında, kendimi daha çok seninle paylaşacağım bir şeyler buluyorum. Dolayısıyla, hayata gülümsemek adına devam edeceğim!
Belki de başımın üstünde bir “Dul Kadın” yazısı asılı, ama buna takılmadan, dolayısıyla onu gülümseyerek yenme şansım var! Öğrenmeyi ve gelişmeyi sevdiğim bir şeydir, dolayısıyla sosyal hayatımda benimle birlikte olan daha birçok Marmara sahil çeşmesinde buluşabiliriz. Bazen de bir top bumping show ve oynadıktan sonra kaybettiğim noktada kahkahalarımı patlatmak için ortalığı karıştırmaya karar verdim. Gözlerini aç ve Hayat Neşe'nin günahlarına hazır ol, dolayısıyla beni takip et!
İşte benim hayatım, bu şekilde sarhoş bir Macera gibi dolu ve umarım Siz de buradan benzer bir Neşe ile bir araya gelirsiniz! Komşularınla, arkadaşlarınla ve kalp çürütme beyefendinizle birlikte, tutkulu bir şekilde hayata karışarak benimle birlikte gülümsemeyi seçin!
Unutmayın, en derin kararlarda bile bir Neşe var!