Merhaba sevgili okuyucular! Ben Aslı, Gaziantep’te yaşayan, köfteleri ve baklavalarıyla ünlü bu güzel şehirde bekar bir kızım. Evet, “bekarım” yazan o hayalet, yani ben, evlenmek istiyorum ama sanki evlenmek bir spor dalı ve ben de bu sporu henüz öğrenmedim! Koşuyorum, zıplıyorum, ama hala düğün masasına oturacak bir potansiyel eş adayım yok. Gelin, birlikte bu macerayı anlatalım!
Her şey, bir gün anneannemin “Büyüdün artık evlen!” demesiyle başladı. O kadar tatlı bir şekilde söyledi ki, sanki bana yeni bir çanta hediye ediyordu! Ama tabii ki, evlilik 101 derslerine kaydolmak gibi bir şey; çok sayıda ders ve bolca ödev var. “Aslı, eş bul!” dedi. Ben de “Şahane, o zaman ben de bungee jumping yapacağım!” dedim. Anlayacağınız, ikimiz de ciddiyetten uzaktık.
Evlilik dediğin kolay olmalı diye düşündüm. Sonuçta filmlerde izlediğimiz gibi bir masal dünyasında yaşıyoruz, değil mi? İşte tam burada, gönül delisi dostlarımızın anlattığı hikayeler devreye girmeye başladı. Birisi, "Aslı, tanıdığım birini ayarlayabilirim!" dedi. O an o kadar heyecanlandım ki, kendimi düğün pastasının üstünde çiçek gibi hissetmeye başladım.
İlk randevu için çıkmaya karar verdim. Harika bir kafe buldum, müziği biraz fazla sesliydi, ama ne de olsa aşkı bulmak için her şeyi göze almalıydık, değil mi? Randevuma geldiğinde o kadar gergindim ki, kafamda 20 tane senaryo canlanıyordu. Hiç fark etmediğim şey, muhabbet ettikçe onun hakkında o kadar çok şey öğrendim ki, sanki hayatımı şu ana kadar teknoloji gazetesi okuyarak geçirmişim gibi hissettim.
Bir yandan “Bakalım bu prens nasıl bir kurbağa?” diye düşünürken, öte yandan da o kadar bol gülüştük ki; resmen salak gibi kahkahayı bastım. “Biraz gülseler de benimle gelirler” diyerek hemen bir selfie çekildik, ama haberim yoktu ki o an her şeyin kaydını tutuyordu. Bakalım ne olacak, umarım benden başkasıyla paylaşmazsınız!
“Arkadaşlarım, ben evlenmek istiyorum!” dediğimde gözlerinde muzip bir ışıltı belirdi. Eee, bu ışıltı çoğu zaman garip teklifler veya tüy gibi ağır bakışlarla karışık bir hal aldı! "Senin şansın, bir arkadaş tanıdım!" dediler. Bu arkadaşların bir mania olduğunu anladım ve hemen randevularımda “kendi kendime kriterler” oluşturdum.
Rahmetli Halit Refig’in meşhur bir sözü vardır: “İnsan her zaman doğru seçimler yapmaz, ama hayat iyi bir seçim yapabilmek için bol bol tecrübe sunar.” Arkadaşlarım, beni evlendirme yarışına sokarken bunu biliyorlardı ama ben henüz “Yıldızlı Fikir Gezgini” moduna geçemedim!
Tam da bu noktada, dışarıda bekleyen ‘havalı’ damat adaylarıyla tanışmaya başladım. “Kendimi GİZLİ GÜÇLERİM ile tanıtacağım” dedim. Bir arkadaşım, "Süper kahraman gibi davran! Kendi özelliklerinle dikkat çek!" dedi. Bir de baktım ki, kahvecide “espresso” sipariş ederken “Ben Aslı, süper kahramanım; kafeinle besleniyorum!” dedim! Espresso yerine filan gözde çiğ köfte olmuşum!
Yıldızlar kadar parlak gözlerinin içinde kaybolmuş bir şekilde aklımda “Acaba bu konuda nasıl bir savunma geliştirsem?” soruları dönmeye başladı. Ama birader, bir “havalı damat” arıyorsam gram alışveriş yapmayan bir adam istemiyorum!
Merak etmeyin, düğün planlaması yapmaya başladım bile. Gaziantep’te bir düğün mü? Düşünsenize, masalar kebapla dolu, yerken burnunuzu silmek zorundasınız! Giza piramitlerinden bile daha büyük şalgam kadehleri ve sonrasında beş çeşit baklavayla şahlanıyoruz. Eğer biri tatlı ruhlu birisiyle çıkıyorsa, işin rengi gerçekten başka bir hal alır.
Ayrıca arkadaşlarım “Düğününde pasta yerine baklava olmalı!” dedi. Kedi gibi mutluyum! Düğün gecesi 3 gün sürecek!
Şu an hayatımın en güzel dönemindeyim: Başta bekar biriyim, ama hayallerim var. Evlilik, düşündüğüm kadar karmaşık değilmiş. Belki bir gün herkesin “Ay çok hoştur!” dediği bir damat adayı bulurum, belki de hayatımdaki en iyi arkadaşla evlenirim.
Eğer Gaziantep’teyseniz ve harika kebapları, baklavaları ya da kendi damat adayınızı bulmak için bu yazıyı okuyorsanız, doğru yerdesiniz! Benim takımımda yer açın, çünkü “bekarlık” sadece bir aşama, “aşk” ise ebediyetten de güzel! Şimdi, heyecanla hangimizin seçim passi daha iyi görecek?
Sevgilerle ve kahkahalarla!
Aslı